Ağustos 2014 - EVDEN ÇALIŞARAK KAZANANLAR KULÜBÜ

27 Ağustos 2014 Çarşamba

YABANCI SATIŞ ORTAKLIĞI SİTELERİ VE İLK TECRÜBEM

  Satış ortaklığı ingilizcede Affiliate Marketing olarak geçmektedir. Daha önceki yazımda da satış ortaklığının ana mantığını anlatmıştım. Ülkemiz litaratürüne son 5-10 senedir giren satış ortaklığı teriminin önemi günden güne ülkemizde de anlaşılmaktadır. Geleceğin mesleği olan bu işle uğraşanların %20-25 i iyi bir kazanç elde etmektedir. Bu iyi kazananların birazı ise çok iyi kazanmaktadır. Yani düşünün bir kere. Ben ve benim gibiler sabah erkenden işe gidip, bazı günler gece yarılarına kadar çalışırken, kazanılan miktar genelde 1.000-1.800 TL arasında değişen bir rakam. Bazen, çocukların gülümsemesini, konuşmalarını 2-3 gün sonra işlerim hafifleyince görebiliyorum. Mesleğim gereği bazı dönemlerde, neredeyse uzun yol şoförlerinin ailesini haftada bir görebildiği gibi sevdiklerimi zor görebiliyorum. Yukarıda da bahsettiğim gibi, iyi kazananların bazıları çok iyi kazanıyor. İnternette, aylık 20.000 $ kazananları okudum,duydum,gördüm. Bir de bu işte ilerleyen dönemlerde kazanç otomotikleşmekte. Siz geceleri rahatça uyurken bile sistem size kazandırmaya devam etmekte. Oysaki normalde size yatarken hiç kimse size para vermez.

Araştırmaya devam edince, ülkemizde ve yabancı ülkelerde satış ortaklığı ile ilgili bir çok sitenin mevcut olduğunu gördüm. Dünyaca ünlü Amazon sitesini belki de duymuşsunuzdur. Amazon sitesinin 2011 yılındaki cirosu 48 milyar $ iken, 2012 yılında %27 lik bir artışla 61 milyar $ olmuş.2013 yılında ise 75 milyar $. Yani sürekli bir büyüme trendinde. Oysa ki 2004 yılında sadece 7 milyar $ mış. Bu e-ticaret sitesi 1995 yılında kurulmasına rağmen,sıfırdan bu seviyeye ulaşmış. Yabancı sitelerden birisi de eBay. eBay da 1995 yılında açılmış olmasına rağmen rekabette biraz daha geride kalmış. 2013 yılında 13 milyar $ lık bir ciroya ulaşmış. Oysa ki benim çevremde de 1995 yılında kurulmuş bir şirket var. Bu şirketin yıllık cirosu ise sadece 1 milyon TL. İşte internet ve e-ticaretin gücü. İnternet üzerinden alışveriş, tüm dünyada ve Türkiye'de internet kullanımının artmasıyla ve internet üzerinden her türlü bilgiye rahatça ulaşılabildiğinden hızlı bir şekilde artmakta. Bunun sonucunda satış ortaklığı ile uğraşanların da bu pastadan alacağı pay her yıl artmakta. Geleceğin mesleği ile uğraşmak isteyen herkesin bir an önce bu gemiye binebilmeleri aslında çok önemli. Ama bu gemiye binebilmek için sabır ve düzenli bir çalışma şart.

Ben ise başka bir yabancı siteye daldım. Ben ırmakta yüzmeden okyanusa daldım. Tabi biraz çırpındıktan sonra hemen kıyıya çıktım. Suda boğulmaktan son anda kurtuldum. Bu işlerin oldukça zor olduğunu çabuk anladım ve eğer bu işi yapacaksam yavaş yavaş, öğrene öğrene yapmaya karar verdim. Benim girdiğim okyanusun adı ise CLİCKBANK idi. Her şey bu işleri internette araştırırken karşıma çıkan şu videoyla başladı. Anlatan, her şeyi çok güzel anlatıyordu. Anlatış tarzı hoşuma gitti. Anlattığını bizden biri, içimizden birisi gibi anlatıyordu. Sonraki videolarıyla beraber ortada bayağı bir emek vardı. Birşeyler anlatmak için gösterilen bir çaba vardı. Anlatılanlar sonucu yapılacak iş, bana kolay ve çok cazip geldi. Uğraşıp yapabileceğime inandığım için hemen Clickbanka üye oldum. Anlatılanlardan yola çıkarak siteden satışını yapabileceğime inandığım ürünleri incelemeye ve anlatılanlardan yola çıkarak analiz etmeye başladım. Öyle ürünler buldum ki her satışımda 60-70 $ komisyon bırakacaktı. Hatta ürünü aldıktan sonra memnun kalıp ürünün yan malzemelerini de alırsa komisyon 120-150 $ a kadar çıkacaktı.

İşin içine girince bu site ile ilgili öyle çok incelik, öyle çok terim ve açıklaması öğrendim ki-belki de öğrendiklerim, bütünün sadece %5'i idi- bu öyle günde 1-2 saat çaba göstererek kısa sürede para kazanılacak bir platform değildi. Sabır ve emek istiyordu. Çalıştığım işin yoğunluğunu bir kenara bırakıp belki de 2-3 günümü bu yabancı siteyi,sistemini ve çalışma şeklini anlayabilmek için geçirdim. Ürünler için ziyaret ettiğim analiz sitelerini inceledim. Her sitenin bir çalışma şekli ve verdiği sonuçlar vardı. Bunları analiz etmek çok güzeldi. Ama işin daha can alıcı noktasına yani bunları nasıl satıp da komisyon alırım kısmına gelememiştim. Kendi işlerim biriktiği için, bu siteleri incelemeye bir müddet ara verip kendi işlerime yöneldim.

Bir sonraki yazımda Clickbank ile ilgili öğrendiğim belki de denemeye karar verdiğinizde işinize yarayacak bilgiler vermeyi düşünüyorum. Herkese şimdiden hayırlı kazançlar... 








Devamını oku »

20 Ağustos 2014 Çarşamba

SATIŞ ORTAKLIĞI İLE TANIŞMA ZAMANI

SATIŞ ORTAKLIĞI HEP VARMIŞ.
Daha bu konularla hiç tanışmamıştım. Adını bile duymamıştım satış ortaklığı teriminin. Bundan 2-3 ay önceydi. Bir düğündeydik. Yemeklerimizi yemiş, çaylarımızı içiyorduk. Konu açıldı. Masadakilerden birisi İlçe Jandarma Komutanlığına 100.000 TL 'lik iş yaptığını söyledi. Ben 'Maşallah' dedim. 'Kaç kişi çalıştırıyorsun.' O da dedi ki 'Ben kendim yapmadım ki. Birisine yaptırdım. Yaptığı işten O da kazandı, ben de kazandım. Bu işten masrafları ve vergisi falan çıktıktan sonra bana 8.000 TL kaldı.' İlginç buldum. Oysa ki günlük hayatta bunun birçok örneği vardı. Yani müteahhit firma işi buluyor. Başkasına yaptırıyor. Arada kalan fark komisyon yani kar olarak kendisine kalıyordu.
Bu konuları araştırmaya başladığım zaman ise bu satış aklıma geldi. Satış ortaklığında da bizim yaptığımız iş, verdiğimiz reklamlar vasıtası ile alıcıyı satıcı bir firmanın herhangi bir ürünü ile tanıştırmak yada satıcı firma ile tanıştırmak. Gerisi artık satıcı ile alıcıya kalmış. Ürünü alırsa arada vasıta olduğumuz için biz de satıştan komisyon alıyoruz. Kimi satıcı sattığı ürünün maliyeti düşükse yüksek oranda komisyon da verebiliyor. Satış ortaklığı sisteminde %1 komisyon veren de var, %80 komisyon veren de.

Satış ortaklığının, girişte anlattığımız konudan farkı ise; satış ortağının, ürünün reklamını yapıp müşteriyi satıcı firmanın ürününü almaya ikna ettikten sonra ve bunun ardından ürün satışı yapıldıktan sonra komisyonu alıp bir köşeye çekilebilmesidir. Yani satışı gerçekleşmiş üründe çıkacak bir arızadan yada kötü maldan tamamen satıcı firma sorumludur. Biz aracı olarak görevimizi yapmış ve alıcıyla satıcıyı bir araya getirmiş bulunmaktayız. Artık alıcıyla muhatap olan kişi tamamen satıcı olacaktır. Ama aslında çoğu yazılan yazılarda gözardı edilen bir konu daha var. Satıcı firmanın tanınırlılığı ve güvenilirliği. Bu konu bizim reklamlarımız sonucu aldığımız geri dönüşüm oranını da direkt olarak etkileyebilir. Bu yüzden hangi satıcıya satış ortağı olacaksak, bu firmayı iyi analiz etmeli, firma hakkında bilgi toplamalı, iade miktarları yüksek oranda mı, satış sonrası hizmetleri iyi mi, müşteri hizmetlerine ulaşım kolay mı, müşteri hizmetleri iyi seviyede yardımcı olabiliyor mu, satışına aracılık ettiğimiz ürün konusunda ya da firma konusunda genel olarak bir şikayet var mı. Kısacası müşteri memnuniyetini sağlayabiliyor mu? Bu konuları derinlemesine analiz etmekte fayda vardır. Bunu da unutmamak lazım. Örneğin ben Marcamarca adlı siteye ve bu sitedeki herhangi bir ürüne asla ve asla satış ortağı olmam ve reklam yapmam. Çünkü hem siteden ürün aldım, ürünü denedim. Ürün reklamlarda gösterildiği gibi çıkmadı. Hem de ürünü 7 ay önce iade etmeme rağmen ve müşteri hizmetlerini her arayışımda dakikalarca bekleyip-48 dakika beklediğim oldu-,her görüşmemde de geri ödemeyi şu tarihde yapacağız demelerine rağmen hale geri ödeme alabilmiş değilim. Böyle bir siteden herhangi bir ürüne asla satış ortağı olmam. Çünkü tecrübeyle sabit olan şikayetleri gören müşteriler, ben ne kadar reklam yaparsam yapayım, ne kadar emek çekersem çekeyim ürünü almayacaklardır. Alsalar bile bir süre sonra yorumlarda kötü yorum bildireceklerdir. Bu da ürünü inceleyen sonraki müşteri için  kötü bir önyargı oluşturmak için yeterli olmaktadır. Satış ortaklığı yaparken bu konuya da dikkat edelim. Herkese bol kazançlı günler.
Devamını oku »

19 Ağustos 2014 Salı

EVDEN PARA KAZANMAK DEYİNCE...

EVDEN PARA KAZANMAK DEYİNCE...

İnsanın aklına neler geliyor neler evden para kazanmak deyince... Öyle ki insanın beyni dönüyor zaten para deyince. Bir de bu işi evden yapma şansın olunca. İnternetteki çoğu yazıda 'evden 1-2 saat  çalışarak haftada 500 $ kazanmak istemez misiniz.' açıklamasını görmekteyiz. Zaten $ ibaresini görünce benim aklıma direkt

olarak küçükken çok severek seyrettiğim Richie Rich çizgi filmi geliyor. Çizgi filmde zengin küçük çocuk $ larla oyun oynuyordu ve bir sürü hizmetçisi,şoförü,yardımcısı vardı. Hesap yapmayı seven ve bilen birisi olarak hemen hızlıca hesap yapıyorum.Haftada bu kadar kazanınca, ayda şu kadar, yılda bu kadar eder. Hele ben, bir de günde 1-2 saat değil de 8-10 saat çalışsam, çıkan sonucu görünce bir anda başım dönüyor. Neredeyse çalıştığım işi bırakıp da direkt bu işe dalacağım. Son anda kendime geliyorum da işimin başında durmaya devam ediyorum. Doğru ya eldeki bir kuş daldaki iki kuşdan daha iyidir.Elimde bir iş varken, iyi kötü kazanırken, bunu terketmemek daha iyi olur diye düşünüyorum.

Çoğu kimse gün içinde yada akşamları boş vakti olunca ya internette oyun oynarlar, ya facebook'a girip vakit geçirirler yada gerekli gereksiz sitelere girip zamanlarını harcarlar. Ama bu kişilerin çoğu da hep hayattan şikayetçilerdir. Kazanamıyoruz, istediklerimizi yapamıyoruz diye. Ama internette para kazanmak konusunda birşeyler araştırsalar, vakit harcasalar, koskoca internet dünyasında illa ki bir şeylerden para kazanma ihtimalleri olacaktır. Kazandıkları belki yukarıda benim yaptığım hesap sonucu başımı döndüren bir rakam gibi olmayacaktır. Ama küçük kazançlar bile insanı mutlu etmeye yetebilir. Küçük kazançlarla evimizin küçük giderlerini karşılayabiliriz.

Kolay kazanç yok. İnternette yazıldığı gibi,bazı yazılarda yazılanlar gibi hızlı ve kolay kazanç yok. Kimi sitelerde bu eğitim setiyle dakikalar sonra kazanmaya başlayın diyor. Vaatler güzel ama bu işler için, evden para kazanmak için sabır ve düzenli çalışmak lazım. Hırs yapmamak lazım. Bazı setlerden yardım almak lazım. Tek başına olmuyor. İnternetteki bilgileri, yazılanları iyice özümsemek lazım. Ben hergün birşeyler okuyorum. Bu konuda kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Öğrendiklerimi ve yaşadıklarımı da burada sizlere anlatmaya çalışacağım. Benimle olduğunuz için teşekkürler. Herkese bol kazançlar...
Devamını oku »

16 Ağustos 2014 Cumartesi

EVDEN ÇALIŞARAK PARA KAZANMAK

EVDEN ÇALIŞARAK PARA KAZANILIR MI?
Son günlerde çokça düşünmeye başladım evden çalışarak para kazanıp kazanamayacağımı. Çevremde çok görüyorum, ev hanımlarının kendi başlarına çabalayıp bir şeyler satmak için uğraştıklarını. Benim çevremde bile o kadar çok örneği var ki. Kimisi çizilmez tencere satıyor. Kimisi çok güzel ve kaliteli bir cam bezi satıyor-bir ara eşim de 1 sene kadar satıp sonra bırakmıştı. Kimisi bitkisel karışımlarla derde deva olmak için bitkisel ürünler satıyor.Ben bile uzun zaman önceleri ,yani çocukken, ilkokula giderken para kazanmak için çeşitli yöntemleri denemiştim. bazen dağlardan kekik toplayıp çuvallar dolusu biriktirdikten sonra sattım, bazen helikoptere benzeyen bir -biz helikopter derdik- bitki meyvesini toplayıp toplayıp sattım. Sanırım ilaç yapımında kullanılıyordu. Bir ara da mısır yemişlerini toplayıp turistlere tanesi 1 mark tan satmıştım.O zamanlar mark vardı ;)


Bu yaptıklarımızın hepsi biraz daha fazla para biriktirip ailemizden isteyip de ailemizin almadıklarını alabilmek içindi. Belki bir oyuncak, bazen bir top, bazen de dondurma için. Tıpkı şimdi çalıştığımız işin karşılığını yeterli seviyede alamadığımız için hayattan isteyip de alamadıklarımız gibi, hep ertelediğimiz isteklerimiz gibi.

Günümüz koşullarında çoğu kişi işinden memnun değil. Kime sorsam bir şikayette bulunuyor. Ben işimi çok seviyorum diyene çok nadir rastladım. Ya çok çalışıyor, kendine ve sevdiklerine vakit ayıramıyor benim gibi. ya yaptığı işin karşılığını tam alamıyor benim gibi. Kimisi patronundan şikayetçi, kimisi iş arkadaşlarından şikayetçi, kimisi de insanlarla, müşterileriyle uğraşmaktan şikayetçi. Herkesin ayrı bir derdi var. Şikayetçi olmak da insanın hayattan aldığı zevki,mutluluğu kısıtlıyor. Çevremiz hep mutsuz ve umutsuz insanlarla dolu oluyor. Bu da toplumun genel psikolojisini etkiliyor. Herkes 'keşke ,keşke' diyor.'keşke kimseyle uğraşmadan, çalıştığımızın karşılığını alabileceğimiz bir iş yapabilsek.

İşte tam bu noktada kimileri internette 'evden çalışarak para kazanabilir miyim' sorusunun cevabını arıyor.Bu cümleyi internette araştırınca karşısına o kadar çok bilgi çıkıyor ki. Bu bilgi kirliliği içinde kendine bir yol çizip düzenli ve sabırlı bir çalışma gösterebilirse kazanabiliyor. İşte ben tam bu noktadayım. Bugünlerde sürekli araştırıyorum. Ben de işini ve mesleğini sevmeyenlerden olduğum için vakit buldukça araştırmaya devam edeceğim. Daha benim önümde uzunca bir yol var. Bu yolda inşallah hep beraber oluruz. Desteklerinizi beklerim.


Devamını oku »